Kalp ameliyatı sonrası akciğer enfeksiyonu

Kalp aemliyatları sonrası akciğer enfeksiyonu

Açık kalp ameliyatları sonrası, hastalarımızda istenmeyen komplikasyonların başında akciğer enfeksiyonları gelmektedir.

Açık kalp ameliyatları sonrası, hastalarımızda istenmeyen komplikasyonların başında akciğer enfeksiyonları gelmektedir. Açık kalp ameliyatı sonrası, erken zamanda akciğer makinesinden ayrılan hastalarımızda bu tür komplikasyonlara daha az rastlamaktayız. Akciğer enfeksiyonu, hastanede kalış sürecini uzatan ve ilaç destekli bir tedaviyi gerektiren durumlardan biridir.

Açık kalp ameliyatı sonrası, özellikle ameliyat öncesi akciğer fonksiyonları kötü olan hastalarımızın solunum destek ünitesinden ayrılması biraz zaman alabilmektedir. Bilindiği gibi; açık kalp ameliyatları esnasında akciğerler bir balon gibi sönüp birbirine yapışmaktadır. Bu durum, enfeksiyon gelişimine zemin hazırlar. Bu nedenle akciğer kendi kendine yetene kadar solunum destek ünitesine bağlanan hastalar tedaviye daha hızlı cevap vermektedirler.

KOAH, Pnomoni gibi akciğer kronik akciğer hastalıkları olan hastalarımızda, ameliyat öncesi sıkı bir akciğer tedavisi yapmak gerekebilmektedir. Bunun nedeni ameliyat sonrası yoğun bakım sürecini erken atlatmalarını sağlamaktır. Ameliyat öncesi akciğer hastalıkları tedavi edilen hastalar daha kısa sürede solunum destek ünitesinden ayrılırlar. Spontan solunuma geçen hastalarımız ise belli bir zaman sonra ayağa kalkıp yürüyecek düzeye gelmiş olmaktadır.

Ameliyat sonrası erken dönemde karşılaşılabilen bu riskler dışında, hastanın yoğun bakım sonrası yatan hasta servisinde geçireceği süreç de önemlidir. Akciğer enfeksiyonları, yoğun bakım sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir.

Açık kalp ameliyatı olan hastaların, yoğun bakım ünitesinden çıktıktan sonra dikkat etmeleri gereken birtakım hususlar vardır. Bunların başında mobilizasyon yani yürüyüş gelmektedir. Hasta sabahtan kahvaltısından itibaren gece istirahatine kadar her saat başı ayağa kalkmalı ve yürümelidir. Çok düşkün hastaların ise, oda içerisinde dahi olsa küçük yürüyüşleri onlara oldukça fayda sağlayacaktır.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise akciğer egzersizleridir. Konuyla ilgili detaylı bir yazıyı daha önce sizinle paylaşmıştık. İlgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. Akciğer egzersizleri hem olası enfeksiyonların gelişmesini önler hem de akciğer kapasitesini artırır. Saat başı yapılacak 10 akciğer egzersizi hastlarımızın kısa sürede iyileşmesine çok büyük katkı sağlamaktadır.

Açık kalp ameliyatı sonrası, gerek vücudun elektrolit ihtiyacı gerekse vücuttan toksinlerin atılmasını sağlamak amacıyla, su tüketimi de son derece hayatidir. Hastalarımızın günde 2 litre kadar su tüketmelerini özellikle salık vermekteyiz. Akciğer enfeksiyonlarının önlenmesi adına, su tüketimi de tedavi ilkelerimizin vazgeçilmezlerindendir.

Açık kalp ameliyatı sonrası, sigara kullanımı kesin olarak yasaklanmaktadır. Akciğer hastalıklarının ana sebeplerinden olan sigara şiddetle uzak durulması gereken bir etmendir.

Tedavi disiplininin bir diğer ayağı da kuşkusuz ilaç tedavisidir. Her hastanın profiline uygun hazırlanan ilaç tedavileri aksatılmadan alınmalıdır. Tedavi protokollerinin içerisinde, kan sulandırıcı ilaçlar, ritim düzenleyiciler, idrar söktürücü ilaçlar, antibiyotikler ve sistemik etkili çeşitli ilaçlar bulunabilmektedir. İlaçların miktarı ve dozu hastanın doktoru tarafından günlük olarak hazırlanır. Her biri bir sistemi dengede tutan bu ilaçlardan bazıları doktorunuzun uygun gördüğü dozlarda alındıktan sonra kesilebilmektedir. Tedavi sürecinde ilaç kullanımında gösterilecek hassasiyet, hem olası enfeksiyonların önüne geçmek hem de ameliyat sonrası süreci sağlıklı bir şekilde atlatmak için uyulması gereken kurallar dizisinin bir parçasıdır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...